2 Kasım 2022 Çarşamba

PERMAKÜLTÜR

 

Doğal sistemlerin çeşitliliğine  istikrarına ve esnekliğine sahip olan, toprağın ve üzerinde yaşayan insanların gıda, enerji, barınak ve benzeri ihtiyaçlarının sürdürülebilir ve ahenkli bir şekilde karşılandığı bir tarımsal ve sosyal tasarım modelidir.

 Kavram 1978 yılında Avustralyalı bir araştırmacı, yazar, bilim adamı, öğretmen ve biyolog olan ve permakültürün babası olarak tanınan Bill Mollison tarafından Permanent (sürekli) ve agriculture (tarım) kelimelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur.

 Bu modele göre tarımsal üretim doğanın karşısında değil, onunla beraber hareket ederek gerçekleştirilmeli, üretim sistemleri sadece tek bir ürünün peşinden koşmak yerine birbirleri ile etkileşen çok sayıda ürünü aynı anda üretebilecek şekilde, doğadan ilham alınarak tasarlanmalıdır.

Tasarım yapılırken görsellik ve işlevler birbirleri ile uyum içinde tasarlanır ve unsurlar, aralarındaki ilişkilerin hem insana hem de doğaya maksimum faydayı yaratacağı şekilde yerleştirilir ve bir sinerji oluşturulmaya çalışılır.

Böylece insan emeği ve enerji girdisini en aza indirmek hedeflenir.

Permakültür tasarımları, bu ilişkileri ve unsurları hesaba katarak zamanla gelişir ve dışarıdan çok az müdahale gerektiren, az miktarda girdiyle yüksek yoğunlukta yiyecek üreten oldukça karmaşık sistemler haline gelebilirler.

Bill Mollison’a göre permakültürün üç temel etik ilkesi şöyledir:

1)   Yeryüzüne Özen Gösterme;  bütün yaşam sistemlerinin, canlı cansız bütün varlıkların devamı ve çoğalması için gerekli koşulları sağlama.

2)   İnsanlara Özen Gösterme;  insanların gıda, barınak, eğitim, tatmin edici iş ve keyifli insan ilişkilerine sahip olarak sağlıklı bir şekilde varolmaları için gerekli kaynaklara ulaşmalarını sağlama.

 3)   Nüfus ve Tüketime Sınır Getirme;  kendi ihtiyaçlarımızı kontrol altına alarak yukarıdaki ilkeleri desteklemek için kaynak ayırabiliriz.

Zaman, para veya enerji cinsinden olabilecek bu kaynakları birinci ve ikinci ilkelerin gerçekleştirilmesinde kullanabiliriz.

 Permakültürün pratik uygulamaları sırasında su ihtiyacı yağmur suyu hasadıyla, yabancı otlarla mücadele malç uygulamalarıyla,

gübreleme ve toprak iyileştirme kompost yapımı ve baklagil ekimiyle gerçekleştirilir.

 Böylece toprak sağlığı üst düzeyde tutulur ve yüksek verimlilik sağlanır.

Bunun yanında birbirini dengeleyen çok çeşitli ürün ve tür bir arada yetiştirilir ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olmasına özen gösterilir.

Hayvansal ve bitkisel üretim aynı anda gerçekleştirilir ve hem tek yıllık bitkiler, hem de ağaçlar aynı anda yetiştirilir.

 Yaban hayatının kendi kendine devam etmesi için dokunulmayan doğal bölgeler bırakılır ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olması sağlanır.

Böylece zararlı böceklerle mücadele etmek için kimyasal ilaçlar kullanmak zorunda kalınmaz çünkü zararlıların doğal düşmanları da zararlılarla birlikte bu sistem içinde var olurlar.

Zararlı ot ve böceklerle mücadele için zaman harcanmaması nedeniyle de işçilik masrafları azalır.

Aslında görüleceği üzere bir permakültür uygulaması doğadaki karmaşık ilişkiler yumağını mümkün olduğunca fazla taklit etmeye çalışır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YAVAŞ ŞEHİRLER   Cittaslow hareketi 1999 yılında İtalya’nın Toskana bölgesindeki Greve in Chianti’nin eski belediye başkanı Paolo Satu...