1 Aralık 2022 Perşembe

 GEÇİŞ ŞEHİRLERİ

 

İklim değişikliği ve diğer iktisadi krizler karşısında tabandan dayanıklılığı hedefleyen  sosyal ve ekolojik bir girişimdir.

 Geçiş inisiyatifleri, sosyo-ekolojik tehditler karşısında yerelden, yurttaş eğitimi temelli, çok paydaşlı planlama temelinde hareket eden ve yerel kapasiteyi arttırarak çözümü bu ölçekte arayan yöntemleriyle kendilerini diğer çevre ve sürdürülebilirlik gruplarından ayırırlar.

 Bu anlamda ağ oluşturma, doğal süreçleri destekleme ve zenginleştirme, iktisadi faaliyetleri çeşitlendirme, para-dışı ekonomiler oluşturma ve maddi olmayan yaşam kalitesi göstergelerini geliştirme gibi girişimler bu inisiyatiflerin ana faaliyetleri arasında yer alır.

  “Küçük güzeldir” (1973) isimli kitabıyla bilinen İngiliz iktisatçı E. F. Schumacher’in izinden yerel bir yaşam biçimini kutlayan bu hareket, küresel sistemlerdeki değişimler, dalgalanmalar ve şoklar karşısında daha yerele dayanan bir toplumsal örgütlenmeyi ve üretim-tüketim biçimini hayata geçirmeye çalışıyor.

 İlk örnekleri İngiltere’de görülen geçiş hareketi toplumsal bir hareket olarak 2005’ten beri büyümektedir.

 Günümüzde 50’den fazla ülkeye yayılan bu hareket yerelden başlayarak iklim değişikliği ve petrol üretim zirvesi gibi küresel soru, sorun, çelişki ve risklere cevap oluşturmayı hedefliyor.

 Bu anlamda geçiş şehirleri sosyal ve ekolojik sorunlara çözümlerini kitlesellikle üreten, karşılıklı yardım ve destek kültürünü temeline koyan ve ağ biçiminde üretim-tüketim döngüleri kuran sosyal, kültürel ve iktisadi bir sisteme işaret eder.

 Geçiş şehirleri yaklaşımının yeşil ekonomi, sürdürülebilir tüketim gibi yaklaşımlardan temel farkı sürdürülebilirlik yönünde değişimin piyasa veya devletten beklenmemesi gerektiği, bu değişimin yerelden geleceği yönündeki inancıdır.

 Bu sebeple de yerel yönetimlerde katılımcılık, yerel toplulukların özyönetimi ve yerel ekonomiler (alternatif para birimleri, takas ve dayanışma ekonomisi gibi) bu hareketin en önemli vurgu noktalarıdır.

 Geçiş hareketinin 7 temel boyutu şunlardır:

 1- Sağlıklı yerel topluluklar kurmak ve birlikte çalışmayı öğrenmek

2- Vizyon oluşturmak:

 Beraberce üretilecek bir gelecek hayal etmek

 3- Katılımcılık:

 Sempatizanlar ve olağan ortakların ötesinde geniş katılımcı  mekanizmalar kurmak

 4- Ağlar ve ortaklıklar:

Diğer ağlarla işbirlikleri kurmak

  5- Pratik projeler gerçekleştirmek:

 Başkalarına ilham vermek ve yeni altyapılar kurmak

 6- Ölçek yükseltmek:

 Başka yerlerdeki geçiş inisiyatifleriyle bağlanmak

 7- Gözden geçirmek ve kutlamak:

 Yapılanları hep birlikte değerlendirip; başarıları beraberce kutlamak.

 Hareketin kurucularından Ben Brangwyn’in dedikleri belki de geçiş şehirlerini en güzel biçimde özetliyor:

“Hükümetleri beklersek yarın çok geç olacak, bireyler olarak harekete geçersek muhtemelen eylemlerimiz çok ufak kalacak ama belki bugün topluluklar olarak harekete geçersek tamı tamına yeteriz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YAVAŞ ŞEHİRLER   Cittaslow hareketi 1999 yılında İtalya’nın Toskana bölgesindeki Greve in Chianti’nin eski belediye başkanı Paolo Satu...